Türkiye’deki forex yatırımcılarının büyük bir kısmı kaybediyor. Bu kayıpların en önemli 5 nedenini listeledik.
Bildiğinden emin misin?
İlk neden olarak yatırımcının forex piyasasına tam olarak vakıf olmamasını sayabiliriz. Çünkü işlem yapacak kadar bilmemesi ile kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır. Forex piyasası küresel piyasadır ve ürün yelpazesi çok geniştir. Yatırımcı hangi üründe işlem yapmak istiyorsa o ürüne ait dinamikleri ve gelişmeleri takip etmelidir, aksi halde kazançlarında istikrar sağlaması mümkün değildir.
Unutma, madalyonun iki yüzü var!
Yatırımcının kaldıraç oranının cazibesine kapılıp sadece pozitif tarafına odaklanması da kaybetmesindeki nedenlerden biridir. Düşünün bir piyasa var ve size 100$ olan bakiyenizi 1.000$ yapma fırsatı veriyor, elbette bu sunulan avantajın bir de riski olacaktır. Ancak yatırımcılar, kaldıraç oranı kadar kaybedeceklerini unutarak işlem yapıyorlar. Haliyle bilinçsizce kullanılan kaldıraç oranı yatırımcıya zarar olarak geri dönüyor.
Benim sezgilerim kuvvetlidir!
Forex piyasasında azımsanamayacak oranda içgüdüsel olarak işlem yapan yatırımcı var. Örneğin, ‘çok düştü buradan yükselir’ düşüncesiyle işlem yapılması sonucunda zarar etmek sürpriz olmasa gerek. Buna en yakın örneği bugünlerde yaşıyoruz. Yaklaşık on üç yılın dip seviyesine düşen petrol fiyatlarında belki de kimse 40$ seviyelerini beklemiyordu, ancak petrol bugün 28$ seviyesine kadar geriledi ve belki daha da düşecek. Herhangi bir ekonomik dayanağınız ve teknik öngörünüz olmadan sadece ‘çok düştü buradan yükselir’ düşüncesiyle alım yaparsanız kazancınız sadece şanstan ibaret olur.
Çanlar sizin için çalıyor!
İşlemlerinizdeki kazanç ya da kayıp oranınızı kaldıraç kadar etkileyen bir diğer önemli unsur ise marjin seviyenizdir. Bildiğiniz gibi parite ve emtialarda gün içinde yüksek volatiliteler yaşanabiliyor ve sizin açtığınız pozisyonun tersi yönündeki hareketlilik, pozisyonunuzda kaldıraç oranınızın büyüklüğü kadar eksiye düşmenize neden olacaktır.
O son zararda kapatacaktım!
Açılan pozisyonlarda kar ve zarar seviyesi belirlememeniz sizi daha fazla risk almak zorunda bırakır ki maalesef ülkemizde ‘kar al’ve ‘zararı durdur’ uygulamasını kullanan yatırımcı sayısı oldukça düşük. Bu da kayıp oranının artmasına neden oluyor.