Greedflasyon, İngilizce’de açgözlülük kelimesiyle enflasyon kelimelerinin birleşimi sonucu türetilmiştir. Anlam itibariyle Türkçeye açgözlü enflasyonu olarak çevirebileceğimiz greedflasyon kavramı hayatımıza çok yeni girdi.
Açgözlü enflasyonu olarak ifade edebileceğimiz greedflasyonu tanımlamak için, finansal piyasalarda daha eskilere dayanan açgözlülük kavramına da değinebiliriz. Greedflasyonun enflasyonu nasıl etkilediğiyle konuyu daha kapsamlı olarak açıklayabiliriz.
Açgözlü Stratejisi (Greedy Strategy)
Finans piyasalarında çok eskilere dayanan ve risk seviyesi yüksek bir strateji “greedy strategy”dir. Greedy strategy, bir finansal üründe açılan pozisyonlarda mümkün olan en yüksek karın alınmasını hedefleyen bir stratejidir.
Bu strateji, genel olarak fiyat boşluklarından yararlanmayı hedefler. Boşluk bulunan fiyat bölgesinden açılış emri verip, kademeli olarak alım yönünde emirler vererek bu stratejiden yararlanmaya çalışır. Bunun sonucunda piyasada daha fazla hisse senedi veya dövizi daha ucuzdan toplamaya çalışır. Ancak bunun riskli olmasının sebebi, fiyatlar aniden dönerek düşüş yönüne geçtiği zaman, yüksek maliyetli olarak hisse senetleri elinde kalmış olur.
Bu strateji, elbette greedflasyona sebep olmaz. Greedflasyon, bu psikolojik “açgözlü” davranışın aynısını pazar ekonomisinde görmemizdir.
Greedflasyon ve Pazar Ekonomisi
Pazar ekonomisinde, greedflasyona sebep olan psikolojik mantıkla, greedy stratejisindeki psikolojik mantık özünde aynıdır. Greedy stratejisinde, yükselişteki bir fiyata pek çok noktadan alım emri vererek mümkün olduğunca çok lot toplamak üzerine kuruluyken, greedflasyona sebep olan, pazar fiyatlaması da, bir ürünü mümkün olan en yüksek fiyata satmak üzerine kuruludur.
Ekonomik kriz ortamlarında, sıkça duyduğumuz “fiyat algısının kaybolması”nın sebebi de budur. Piyasada greedflasyon olup olmadığını anlamanın çeşitli yolları vardır. Bu yollar içinde, ölçümlenebilecek en güvenli yol, işletme maliyeti, enflasyon oranı ve nihai ürünün fiyat farkını kontrol etmekten geçer.
İşletme Maliyetleri
İşletme maliyetleri, personel giderleri, kiralar, alınan ham ürünler ve hizmetlerin fiyatlarıdır. Bu kalemler işletmelerin çıktılarıdır. Bu maliyetler, nihai ürüne yansıtılarak işletmelerin kazanç döngüsü ayakta tutulur. Yüksek enflasyon ortamlarında bu ürünlerin fiyatlarının artmış olması muhtemel senaryolara dahildir.
Enflasyon Etkisi
Enflasyon ile greedflasyon birbirini bir döngü içinde besleyen iki kavramdır. Enflasyon arttığı müddetçe, greedflasyonun ortaya çıkmasına sebep olan unsurlar iyice beslenir. Fiyatlar enflasyonun üzerinde artırıldığı müddetçe bu da enflasyonun daha fazla artmasına sebep olur.
Nihai Ürün Fiyatı
Son tüketicinin üzerinde en çok durduğu nokta olan ürünlerin fiyatlarıdır. Enflasyon, piyasadaki tüm ürünlerin ortalama fiyat artış hızını ölçer. Dolayısıyla nihai ürünün yani satın aldığımız ürünün fiyatının enflasyon oranında artış göstermiş olmasını bekleriz. Greedflasyon ortamında, örneğin, yıllık yüzde 100 fiyat artışı bulunan bir enflasyonda, nihai ürünün fiyatının yüzde 200 artmış olması, enflasyon etkisinin üzerindedir. Bunun sonucu olarak işletme maliyetlerinin de yüzde 200 civarında artmış olabileceği değerlendirilir.
Bu üç temel ölçümleme ile, bir işletmenin maliyetleri üzerinde bir artış gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ölçülür.
Örneğin, aldığımız ürünü üreten işletme hamur işi üzerine iş yapıyorsa, burada dikkate almamız gereken konular ve sormamız gereken sorular şunlar olabilir;
- Bu işletmede kaç kişi çalışıyor? İşçi ücretleri ne kadar artış gösterdi?
- Un fiyatlarında son 1 yılda yüzde 200 civarında artış gösterdi mi?
- Diğer giderler neler ve artışlar ne kadar oldu?
- Dükkanın bulunduğu lokasyondaki kira artışları son 1 yılda yüzde kaç arttı?
İşçilerin aldığı maaşların, asgari ücret ile orantılı olarak artış gösterdiği durumda, asgari ücretin artış oranına bakmak icap edecektir. Aynı zamanda son 1 yıldaki un maliyetleri ile enerji giderleri bu tip bir işletme için en yüksek çıktı maliyetlerini oluşturacaktır. Bulunan lokasyon, son dönemlerde kira fiyatlarının en çok yükseldiği yerlerden biri mi? Bu sorunun cevabı, dükkanın mülkiyetinin dükkan sahibinde olup olmadığına göre değişiklik gösterse de, bu durum genellikle göz ardı edilir. Zira, dükkan sahibi, kendi işletmek yerine kiraya vermeyi de tercih edebilirdi.
Greedflasyon Örneği
Yukarıdaki sayılan başlıklar içinde yer alan ürün kalemleri de nihai olarak enflasyona etki eden ürün kalemleridir. Enflasyon hesaplanırken, enerji giderleri, un fiyatları, kira fiyatları gibi faktörler de hesaba katılarak hesaplanır. Dolayısıyla, bu kalemlerin tümünün içinde bulunduğu bir sepeti hesaba katarken enflasyon rakamlarının hesaplandığını görüyoruz.
Ancak, bu işletmenin gider kalemlerinde geniş yer tutan un, kira, enerji gibi maliyetler, enflasyondaki artış oranında büyük bir pay sahibi olup olmadığına ayrıca bakmak gerekecektir. Nitekim, bazı ürünlerin fiyatları düşmüş olsa bile, örneğin enerji giderlerinin ortalamanın çok üzerinde artış göstermiş olması durumu işletmeleri zor durumda bırakabilir, bu da nihai ürünlerin fiyatlarına yansıyacaktır.
Greedflasyonun aslında unda yapıldığını hesaba katalım. Un fiyatlarının temel besin ürünlerinin hammaddesi olması sebebiyle devletin çeşitli kotalarla artışı sınırlı tutmaya çalıştığı bir ürün kalemi olduğu gerçeğini göz ardı ederek, greedflasyonun un fiyatlarından kaynaklandığını düşünelim. Bu durumda, hammaddesi una dayalı olan, pastaneler, börekçiler ve ekmek fırınlarının bu maliyetleri fiyatlarına yansıtmalarını beklemeliyiz.
Enflasyonun yüzde 100 olduğunu ve son 1 yılda un fiyatlarının ise yüzde 150 artış gösterdiği bir senaryodan ilerleyelim.
Bu durumda un ürünüyle üretilen nihai tüketim ürünlerinin fiyatlarına yapılabilecek yüzde 100 artış, işletmeler için bütün giderleri aynı oranda karşılayabildikleri ancak hammaddeden zarar ettikleri bir senaryo doğuracaktır. Bu durumda işletmelerin fiyat ayarlamasını, un harcamasının diğer tüm harcamalara oranlayarak yapması beklenir.
Örnek İşletme Maliyetleri
Basitleştirmek amacıyla sınırlı bazı ürünler üzerinden örnek işletme maliyeti çıkaralım. Bu işletme maliyetlerinin yine varsayımsal olarak bir yıl öncesiyle, yukarıdaki örneğe sadık kalarak kıyaslayalım;
Maliyet Kalemleri | 1 Yıl Önceki Fİyat ₺ | Şimdiki Fiyat ₺ | Artış Oranı % |
Enerji giderleri | 10.000 | 18.000 | % 80 |
Un giderleri | 20.000 | 50.000 | %150 |
Personel giderleri | 100.000 | 170.000 | % 70 |
Kira giderleri | 20.000 | 30.000 | % 50 |
Diğer giderler | 30.000 | 60.000 | % 100 |
Toplam | 180.000 | 328.000 | % 82,22 |
Bu örnekten yola çıkacak olursk, bu işletmenin maliyetleri içinde yüzde 100 olan enflasyonun üzerinde etkilendiği maliyetin un fiyatları olduğunu görüyoruz. Un fiyatlarının yüzde 150 artış göstermesi, işletme üzerinde bir baskıya sebep olmuş olabilir. Ancak en az artışı kira giderleri üzerinde görüyoruz. Ayrıca, en yüksek gider kalemi olan personel giderleri de yüzde 70 ile enflasyon artış oranının altında kalmış durumda.
Bu durumda, işletmenin giderlerinin toplamı yüzde 82,22 oranında görünüyor. Bu durumda işletmenin sattığı nihai ürüne yüzde 82,22 oranında zam yapması, bu işletmenin 1 yıl öncekiyle aynı standartlarda yoluna devam etmesini sağlayacaktır.
Ancak bu işletmenin giderleri içinde yer alan un fiyatlarında bir greedflasyon yapılma ihtimalinin yüksek olduğunu görüyoruz. Un fiyatlarında greedflasyon olup olmadığını anlamak için de yine, unun hammaddesi olan buğday fiyatlarındaki artış oranı ve unun üretim sürecinde harcanan personel giderleri, kiralar, enerji giderlerine bakmamız ve burada dahil etmediğimiz lojistik giderlere, yani unun üretilen yerden alınarak tüketilen yere götürülmesi maliyetlerini ölçmek gerekecektir. Bu lojistik maliyetler üzerinde bir greedflasyon olup olmadığını anlamak için de yine yakıt fiyatlarındaki artış oranları ve benzer diğer maliyetleri hesaba katmak gerekecektir.
Bu İşletme Greedflasyona Katkı Sağlıyor mu?
Bu işletmenin sattığı ürünlerde yüzde 200 oranında zam yapıldığını ve bunun greedflasyona katkı sağlayıp sağlamadığını hesaplayacağımız örneğinden yola çıkmıştık. Bu durumda işletmenin 50 liraya sattığı bir ürünü 150 liraya satmaya başladığı varsayımıyla hareket edelim.
50 liraya satılan bir ürün, bu işletmenin tek ürünüyse kar marjının sabit olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda 1 yıl önce 50 liraya satılan üründen işletme maliyetlerinin tamamını karşılaması için ayda 3 bin 600 adet ürün satması gerekir. Bu şirketin ayda ortalama 5 bin ürün sattığını varsayalım. Bu durumda bin 400 adet ürün ise işletmenin kar marjı olacaktır. Dolayısıyla işletmenin aylık 70 bin lira kar marjı olacaktır.
Aradaki enflasyonu da hesaba katarsak, işletmenin kar marjının bugün 140 bin lira olmasını bekleyebiliriz. Bunun altında bir kar marjı, işletmeyi yine de zarar ettirmeyecektir.
Bu durumda, işletme girdi ücreti kadar fiyatı üzerine ekleme yaparsa, 50 liralık ürünün fiyatı bu durumda 91,11 lira olmasını bekleriz. Bu ürünün fiyatı 90 lira olursa şayet, işletme karının küçük bir kısmından feragat edecektir.
Ürün Fiyat İncelemesi
Ürün fiyatı için bugün olası fiyat kalemlerinin her 10 liralık artışla, işletmeye yansımasını aşağıdaki tabloda hesaplayalım;
Ürün fiyatı | Maliyet için kaç adet satılmalı | Kar marjının korunması için kaç adet daha satılmalı (enflasyona oranlı) | Satılan Ürün Sayısı | Fiyat Dengesi ₺ |
50 | 6560 | 2800 | 5000 | -218.000 |
60 | 5467 | 2334 | 5000 | -168.060 |
70 | 4686 | 2000 | 5000 | -118.000 |
80 | 4100 | 1750 | 5000 | -68.000 |
90 | 3644 | 1556 | 5000 | -18.000 |
Yukarıdaki tabloya göre, bu işletme hiç fiyatlarını değiştirmemiş olsaydı, ayda 218 bin lira zarar edecekti. Yüzde 100 enflasyon bulunan bir ortamda aylık 218 bin liralık zarar bu şirketin iflas etmesine sebep olabilir.
Şirket düzenli olarak ayda ortalama 5 bin ürün satıyordu. Fiyat 50 lira olarak kalsaydı, sadece işletme maliyeti için bin 560 adet daha üretmesi gerekecekti. Hatta 10 lira zam yapması durumunda da ekstradan 467 adet daha üretip satması gerekecekti.
İşletmenin fiyatlarını değiştirmemek için skimpflasyon yapması gerekecektir. Yani, fiyatı sabit tutarken ürünün gramajını düşürmesi gerekecektir. Daha fazla bilgi için Skimpflasyon Nedir yazısına bakabilirsiniz.
Şirket, ürünün yine fiyatını değiştirmeyerek veya çok kısıtlı bir şekilde artırarak, maliyeti düşürmeyi, daha kalitesiz ürünler kullanarak da maliyeti azaltmaya çalışabilir. Bu durumda da shrinkflasyon yapması gerekecektir. Shrinkflasyon konusunda daha fazla bilgi için Shrinkflasyon Nedir yazımıza bakabilirsiniz.
Ürün, shrinkflasyon veya skimpflasyon yapmadan ve enflasyona yakın bir zam yapması durumunda fiyatlarını 90 veya 100 lira yapmayı deneyebilir. Fiyatı 90 lira yapması durumunda işletme elde ettiği kardan aylık 18 bin liralık bir feragatte bulunacaktır. Bu durumda aylık ortalama kar marjı geçen yıl 70 bin liraydı ve bu yıl 140 bin liraya çıkması gerekiyordu. Ürünün fiyatı 90 liraya ayarlandığı durumda işletmenin aylık elde ettiği kar oranı 122 bin lira olacaktır.
İdeal Fiyatlama ve Greedflasyon
100 liradan satış yapılırsa, enflasyon oranında zam yapılmış olacaktı. Normal karşılanacak olan bu ücret artışı ise, işletmenin giderinden daha yüksek bir artıştı. Bu durumda ise şirketin üreteceği 3 bin 280 adet ürün işletme giderine harcanacaktı. Ayda 5 bin adet üretip satan bu işletme için kar edilecek kısım, bin 720 adet olacak, bu da 172 bin liralık bir kar elde edilmesini sağlayacaktı. Bu rakam geçen yılki karı olan 70 bin liranın iki katından fazla olsa bile ürün fiyatı enflasyon oranında arttığı için greedflasyon sorgulamalarından uzak tutacaktı.
Mevcut senaryomuzda ürün fiyatının 150 lira olduğundan bahsetmiştik. Bu durumda işletmenin 2 bin 187 adet üretimi işletme giderleri için yeterli olacaktır. 2 bin 813 adet üretin mamül ise kar marjı olarak yazılacaktır. Bu ise 421 bin 950 liralık bir kar anlamına geliyor. Bu durumda işletme kar oranını, kapasite artışı yapmadan, ekstra işçi almadan veya ekstra bir gider yükü altına girmeden yüzde 500’ün üzerinde bir kar sağladığı anlamına geliyor. Bu ise kesin olarak greedflasyon yapıldığı anlamına geliyor.
İşletmenin satışlarının düşmesini hesaba katmamız durumunda ise, geçen sene ile aynı standartı koruyabilmesi için satış rakamının 3 bin 120 adede düşmüş olması gerekiyor. Bu durumda ise şirket satışlarının yüzde 37 kadarını kaybettiyse, enflasyonun bu kadar üzerinde bir fiyatlama kabul edilebilir ve bu durumda geçen yılki karlılık oranıyla işlerine devam etmesini sağlayacaktır.
Greedflasyon Neden Olur?
Greedflasyonun en büyük sebeplerinden biri, piyasalarda güven ortamının kaybolmasıdır. Piyasa paydaşları içinde greedflasyona sebep olan en önemli unsur güvene dayalıdır. Çünkü enflasyon, piyasa dinamiklerinin bozulması sebebiyle artış gösterirken, piyasada fiyat istikrarının sağlanacağına yönelik güvensizlik ortamı da greedflasyonu tetikler. Greedflasyon ise dönerek tekrar enflasyonu etkiler ve enflasyon artışı sonsuz bir döngüye girer.
Bu kısır döngü sonucunda enflasyon rakamlarına bir şekilde para politikalarıyla müdahale edilmesi gerekliliğini doğurur. Devlet tahvillerinin satışı, faiz oranlarının artırılarak enflasyonun üzerine çıkarılması gibi faktörler, insanların harcamadan vazgeçerek birikim yapmaya yönelmesini sağlar. Bu durumda ise işletmelerin satışları düşer.
Satışları düşen işletmelerin önünde iki seçenek bulunur. Ya fiyatları kar elde edecekleri bir seviyeye çıkararak kendilerini korumak, ya da elde ettikleri kardan feragat ederek fiyatları düşürmek (yukarıdaki örnekte 70, 80 ya da 90 liraya satılması durumu).
Harcamaların azalması, işletmelerin daha az satış yapmalarına sebep olacağı için, ürünlerin gramajlarının düşürülmesi (shrinkflasyon) veya kalitelerinin düşürülmesi (skimpflasyon) gibi ek tedbirlere de başvurabilirler. Shrinkflasyon, gramajla ölçülen enflasyon kalemlerine yansıyacaktır. Ancak skimpflasyon genel olarak enflasyon hesaplamalarında göz ardı edilir.
Bu durumda ise fiyatların artış hızında bir yavaşlama görülerek dezenflasyon ortamı sağlanmış olur.
Bunun gibi daha fazla enflasyon terimi hakkında kısa bilgilendirme yazılarına bakmak isetrseniz Enflasyon Türleri ve Terimleri yazımıza bakabilirsiniz.