Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), ortodoks politikaların devam etmesi halinde Türkiye’ye yabancı sermaye girişlerinin 2025 yılında artacağını öngördü.
IIF’nin yayımladığı raporda, gelişmekte olan ülkelere toplam sermaye girişlerinin 2024 yılında yaklaşık 220 milyar dolar artarak 903 milyar dolara ulaşması beklendiği belirtildi. Bu artışın, doğrudan yabancı yatırım ve portföy özsermayesindeki güçlü toparlanmanın etkisiyle gerçekleşeceği ifade edildi.
Türkiye’nin Cari Açığı Azaldı
Raporda Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerde, sıkı politikaların 2023’ün ilk çeyreğindeki 24,6 milyar dolarlık cari açığın 2024’ün ilk çeyreğinde 10,9 milyar dolara düşmesine yardımcı olduğu vurgulandı. Bu gelişmenin, Türkiye’ye önemli miktarda yurt dışı net sermaye akışı çekilmesini sağladığı kaydedildi.
Raporda, “Ortodoks politikaların sürdürülmesi durumunda Türkiye’ye yurt dışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2025’te artması bekleniyor.” ifadesine yer verildi. Devam eden sıkı politikaların Türkiye’nin iç ve dış kırılganlıklarını azaltacağı, yatırımcıların Türk varlıklarının sunduğu geniş getiri farklarını cazip bulmasının net sermaye girişlerini artıracağı belirtildi.
Türkiye’nin Ekonomik Büyümesi
Raporda ayrıca, Türkiye’nin reel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin 2025’e kadar öngörülen yavaşlamaya rağmen sanayileşmiş ülkelerin ortalama büyümesini geçeceği öngörüldü. Bu olumlu büyüme farkının, özellikle yurt dışı portföy ve doğrudan yabancı yatırımların net girişi şeklinde, büyük yabancı sermaye çekmesine yardımcı olacağı belirtildi.
S&P ve Fitch’in yakın zamanda Türkiye’nin kredi notunu yükseltmelerinin ardından, yurt dışı portföy sermayesi ve doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 2025’e kadar ılımlı bir şekilde artacağı tahmin edildi. Ancak, yurt dışı alacaklılardan net dış borçlanmanın yavaşlayan reel GSYH büyümesi ve zayıf kredi talebi nedeniyle azalmasının beklendiği vurgulandı.
Raporda, yurtdışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2023’teki 66 milyar dolar seviyesinden 2024’te 62 milyar dolara gerileyeceği, ardından 2025’te 68 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiği kaydedildi.