Borsa İstanbul’da bu hafta meydana gelen yükseliş TCMB Faiz kararı sonrasında ivme kazandı. Borsa İstanbul yatırımcılarının merakla beklediği yükseliş günü geldi mi? Yoksa henüz devam mı ediyor?
Analistlerin özellikle vurgu yaptığı 10.200 seviyesinin 6 Mart Perşembe günü geçilmesinin ardından yatırımcıların sermayesini yeniden Borsa İstanbul’da getirip getirmeyeceği konusunda büyük dikkat uyandırdı. Perihan Tantuğ ile Cüneyt Paksoy’un hazırladığı İntegral FX TV’de yayınlanan “Duygusal Yatırımcı” programında dünya ekonomisi ve gelişmeler hakkında önemli konular dile getirilirken Borsa İstanbul’da yükselişin sürüp sürmeyeceği konusunda da değerlendirmelerde bulundular. Programın başlığı “Ve Borsa 10 Binin Üzerinde… Yola Devam mı?” olarak belirlendi.
Merkez Bankası Kararı
Merkez Bankası dün gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu’nun faiz kararından 250 baz puan (yüzde 2,5) faiz indirimi kararı alındı. Piyasa beklentisine uygun olan bu faiz kararı için Cüneyt Paksoy, metin üzerinden değerlendirme yaparak “Metin önemli, çünkü enflasyon beklentileriyle faiz kararları arasındaki ilişkiyi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Türk lirasının değerli olmasının istendiğini kaydeden Cüneyt Paksoy, “Merkez Bankası bana göre çok rasyonel devam ediyor” ifade etti.
TCMB’nin faiz kararı ardından 2 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizlerinin yükseldiğini de belirten Paksoy, Merkez Bankası’nın kararlarının rasyonel görüldüğünü düşündüğünü belirtti. Paksoy ayrıca, enflasyon beklentilerinde düzelme olduğunu da söylerken reel sektör ile piyasa beklentilerinin de birbirine yaklaştığını kaydetti.
Borsa’da Yükselişe Devam mı?
Borsa İstanbul’da bu hafta meydana gelen sınırlı yükseliş, Merkez Bankası’nın faizi öncesinde hız kazandı faiz kararı sonrasında ise Borsa’da alıcılı bir seyir izlendi.
10 bin seviyesinin aşılmasının büyük bir psikolojik eşik olduğunu kaydeden Cüneyt Paksoy, 10.000-10.400 arasının çok önemli bir direnç alanı olduğunu kaydetti.
Cüneyt Paksoy, 11.200 seviyesinin aşılmasıyla Borsa’nın büyük bir ivme kazanabileceğini söylerken 10.700 seviyesinin üzerinde kalıcı olunması halinde yeni zirvelerin görülebileceğine vurgu yaptı. Paksoy, 10.400 seviyesinin geçmişte bu seviyede önemli fiyat hareketlerinin yaşanmış olması sebebiyle kritik bir bölge olduğunu kaydetti.
Cüneyt Paksoy, Mart ve Nisan aylarının mevsimsel olarak güçlü dönemler olduğunu kaydetti.
Perihan Tantuğ, 7 olan Borsa İstanbul’un Fiyat Kazanç oranının 11’e ulaştığını kaydederken ““Bankacılık endeksindeki hareketlilik devam ediyor, ancak sanayi tarafı daha yeni alımlar görüyor. Özellikle yabancı ilgisinin arttığını takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Borsa’da Kritik Seviyeler
Perihan Tantuğ’un “Peki hocam, gelelim şimdi o zaman borsa tarafına. Pazartesi günü gelen enflasyon verisiyle birlikte Borsa İstanbul’da bir hareketlilik başladı. Özellikle bankalarla başlayan bir momentum vardı. Dün bankaların biraz kâr realizasyonu yapıp sanayiye sıçradığını da gördük. Burada dikkatimizi çeken bir unsur, yabancıların işlem yaptığı büyük bir kurumun hafta başı itibariyle 6 milyar TL’nin üzerindeki alımları oldu. Takasa bakanlar bunu net bir şekilde görebilir. Sizce borsa İstanbul için kritik seviyeler neler?” sorusuna Cüneyt Paksoy grafikle yanıt verdi.
Cüneyt Paksoy’un “mart ve nisan iyi aylardır” cevabını verdiği soruya, “Şimdi elimdeki teknik verileri değerlendirerek konuşayım. 10.000 seviyesinin üzerinde kalıcı olunursa, yeni zirvelerin önü açılır. Hatta borsa İstanbul için en kritik eşiklerden biri olan 10.400 seviyesi var. Bu seviyenin aşılması halinde yukarı yönlü ivme kazanılır. Teknik olarak baktığımızda burası daha önce test edilen ve geri çekilme yaşanan bir seviye. Eğer 10.700 aşılırsa, 11.200’lere doğru hareket olabilir. Bu noktada önemli olan şey, piyasanın momentum kazanıp kazanamayacağıdır. Şu an sanayi hisselerine doğru bir yönelim var. Bankalar zaten fiyatlamasını yapmıştı.” ifadelerini kullandı.
Borsa İstanbul Ucuz mu?
Perihan Tantuğ: “Hocam, hep ‘Borsa İstanbul ucuz’ diyoruz. Ama hangi pencereden bakmalıyız? Tarihsel ortalamaya mı yoksa gelişmekte olan ülkelerle kıyaslayarak mı değerlendirmeliyiz?” şeklinde sorduğu soruya Ekonomist Cüneyt Paksoy karşılaştırma yaparak cevap verdi.
Paksoy, “Bakın, tarihsel ortalamaya baktığımızda endeks FK’sı (Fiyat/Kazanç oranı) 7 seviyelerindeydi. Bugün ise FK’sı 11’in üzerine çıktı. Endeks değerine bakıldığında bu yükseliş olumlu bir işaret olabilir, ama yatırımcıların dikkat etmesi gereken temel noktalar var. Gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığımızda hâlâ ucuz bir piyasa var gibi gözüküyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey, global piyasalardaki gelişmeler. Küresel belirsizlikler ve ABD seçim süreci gibi faktörler bizi nasıl etkileyecek? Bunları yakından takip etmek lazım.” ifadelerini kullandı.
Borsada Hangi Sektörler Öne Çıkacak?
Cüneyt Paksoy’un hangi sektörlerin öne çıkacağıyla ilgili gelen soruya verdiği cevapta bankacılık tarafındaki rallinin önemli olduğunu ancak sanayi hisselerinde hareketlenme olacağını düşündüğünü kaydetti. Doğru hisse ve doğru sektör seçiminin önemli olacağını vurgulayan Paksoy, İntegral Yatırım’ın ve diğer aracı kurumların hazırladığı raporların dikkatle izlenmesi gerektiğini kaydetti.
Paksoy; “Bankacılık tarafında güçlü bir ralli yaşandı, ama esas hareketlenme sanayi hisselerinde olacak gibi duruyor. Özellikle ihracata dayalı şirketlerde yabancı ilgisi artıyor. Bugün taş-toprak, metal, madencilik gibi sektörlerde hareketlenmeler görüyoruz. Holding hisselerinde de bir kıpırdanma var. Yabancı yatırımcıların ilgisinin arttığını görüyoruz. Ama şunu da unutmamak lazım, borsa geniş bir yelpazeye sahip. Sadece bir sektöre odaklanmamak gerek. Önümüzdeki süreçte faiz indirimi sürecinin devam etmesi halinde, sanayi ve üretim şirketleri daha fazla ön plana çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Cüneyt Paksoy; “Şunu söyleyeyim: Borsa İstanbul’da yukarı yönlü bir hareket potansiyeli oluşmuş durumda. 10.000 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlanırsa, borsa daha fazla yükseliş için alan bulabilir. Ancak yatırımcılar aşırı iyimser olmamalı, piyasalardaki belirsizlikleri göz önünde bulundurmalı. Portföy çeşitlendirmek, riskleri iyi yönetmek önemli. Özellikle sanayi, ihracat ve turizm sektörleri şu anda dikkat çeken alanlar. Ancak yıl sonuna doğru global faktörleri göz önünde bulundurmalıyız.” şeklinde sözlerini özetledi.
Piyasalardaki Riskler Neler?
Cüneyt Paksoy, Perihan Tantuğ’un piyasalardaki riskler nelerdir sorusuna; “Şu an piyasalar için en büyük riskler iç ve dış faktörler olarak ikiye ayrılıyor. İçeride enflasyon, kur hareketleri ve para politikası süreci; dışarıda ise küresel ekonomik gelişmeler ve jeopolitik riskler var. Özellikle ABD ve Türkiye ilişkileri, Fed’in faiz politikası ve Avrupa’daki ekonomik gelişmeler burada belirleyici olacak.” sözleriyle cevap verirken Fed’in faiz politikasının bizi nasıl etkileyeceğine dair risk iştahı açısından önemliş olduğunu vurguladı.
Paksoy; “Fed’in faiz politikası küresel risk iştahı açısından çok önemli. Eğer Fed faiz indirimine Haziran’da giderse, küresel piyasalar rahatlar ve riskli varlıklara olan ilgi artar. Ancak burada önemli bir nokta var: Enflasyon düşmezse Fed faizleri uzun süre yüksek tutmak zorunda kalabilir. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için risk oluşturur. Çünkü böyle bir durumda, küresel fon akışları gelişmekte olan piyasalardan çıkıp, daha güvenli limanlara yönelir. Bunun sonucunda döviz kuru, faiz ve borsa üzerinde baskı oluşur.” ifadelerini kullandı.
Almanya’nın durumunun Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine dair Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizleri grafiğiyle yanıt veren Cüneyt Paksoy; “Almanya, Avrupa’nın ekonomik lokomotifi ve Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri. Şu an Almanya’da resesyon ihtimali konuşuluyor ve bu, Türkiye gibi Avrupa ile güçlü ticari ilişkileri olan ülkeleri doğrudan etkileyebilir. Almanya’nın ekonomik büyümesinde bir yavaşlama olursa, bu bizim ihracat sektörümüzü olumsuz etkileyebilir. Ancak son dönemde Almanya’dan Türkiye’ye yönelik bazı olumlu mesajlar geliyor. Almanya’nın yeni başbakanı ve hükümeti, Türkiye ile ticaretin daha da güçlendirilmesi yönünde sinyaller verdi. Eğer bu süreç olumlu ilerlerse, Türkiye’ye doğrudan yatırım akışı açısından fırsatlar yaratabilir.” ifadelerini kullandı.
Cüneyt Paksoy, İntegral FX TV’de yayınlanan programında ayrıca Altın ve gümüş ile Fed’İn politikalarına dair de önemli konularda açıklamalarda bulundu. Programın tamamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz. Ayrıca programda bahsedilen konular hakkındaki gösterilen grafikleri de sayfamızdan detaylı olarak inceleyebilirsiniz.
Ve Borsa 10 Binin Üzerinde… Yola devam mı? | Cüneyt Paksoy’la Tamamen Duygusal | Perihan Tantuğ
Cüneyt Paksoy’un programda kullandığı grafikleri aşağıdan detaylı olarak izleyebilirsiniz.