Sendikalar, asgari ücrete ve emekli maaşına zam yapılması taleplerini yineledi. Normal şartlarda yıl ortasında asgari ücrete zam yapılması durumunda 1 Ağustos’ta ücretli çalışanların zamlı maaşlarını alması gerekiyor.
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, asgari ücrete ve emekli maaşlarına zam yapılması talebiyle bir araya gelerek basın tplantısı düzenledi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Mahmut Arslan ve Disk Başkanı Arzu Çerkesoğlu’nun birlikte düzenlediği toplantıda başkanlar sırasıyla söz aldı.
Başkanlar Asgari Ücrete ve Emekli Maaşına Vurgu Yaptı
Türk İş Başkanı Atalay, en düşük emekli maaşı olan 10 bin lira ile asgari ücret için ödenen 17 bin 2 liranın geçinmek için yeterli olmadığını ifade ederken; “10 bin ile 17 bin ile bir ayı bırakın bir hafta geçinme şansınız yok” sözlerini kullandı. İşsizlere de konuşmasında yer veren Başkan, “dayanma gücümüz kalmadı” dedi.
Yüzde 20’lik bir kesimin refah içinde yaşadığına değinen Başkan, bedelin ise yüzde 80’i oluşturan halkın geri kalanı tarafından ödendiğini sözlerine ekledi.
Hak-İş Başkanı Arslan da “büyümeye rağmen emekçinin milli gelirden aldığı payın azaldığı”na vurgu yaptı. Arslan; “Özel sektörde pek çok şirket üç vardiya çalışıyor. İşsizlik azalıyor. Peki emek hareketinin tablosu ne? Büyümeye rağmen emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalıyor. Türkiye bu gidişi hak etmiyor. Ücretlilerin aldığı pay azalıyor, burada bir yanlışlık var” ifadelerini kullandı.
Son sözü Disk Başkanı Çerkezoğlu alırken, enflasyonun sebebinin sabit ücretliler olmadığını dile getirdi. Çerkezoğlu konuşmasınına ardından üç konfederasyonun ortak kararla imza altına aldıkları 10 maddelik bildiriyi açıkladı.
Bildiride Neler Var?
Çerkezoğlu’nun açıkladığı bildiride; vergilerin mevcut sistemde ücretli çalışanı cezalandırdığı, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı ile yaşanan enflasyonda fark olduğunu, çalışanların neredeyse yarsının asgari ücretli olduğunu ifade ederken, ücretli çalışanların enflasyonun sebebi değil, mağduru olduğu görüşüne yer verildi.
Kamuda ücret dengesizliği olduğunun da ifade edildiği bildiride, asgari ücretin istisnai olması gerekirken ortalama ücret olduğu kaydedildi.
En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini de ifade eden sendikalar, milyonlarca emeklinin asgari ücretin altında aylık aldığını söyledi.
Bildiride sendikalaşmaya da yer verilirken, sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi gerektiği de talep edildi. Ayrıca taşeron işçilerin kadroya alınması gerekitği, kaydedilirken, insan onuruna yakışır çalışma şartlarının sağlanması için tedbirler alınması gerektiği de vurgulandı.
Tasarruf tedbirleriyle ücretli çalışanların haklarının aşındırıldığı vurgulanırken son maddede “Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Sendikaların taleplerinin yazıldığı 10 maddelik metin şu şekilde oldu;
Sendikaların Talepleri
1- Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut sistem ücretleri mağdur ediyor. Vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı. Çalışanlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır.
2- Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla açıklanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.
3- Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.
4- Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.
5- En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.
6- Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.
7- 696 KHK’nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.
8- Tasarruuf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmamalı. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.
9- İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.
10- Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.
