Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) faiz merakla beklenen faiz kararını açıkladı. PPK, tekrar 250 baz puan indirim yapmaya karar verdi. Böylece faizler 2 ayda yüzde 50’den 45’e düşmüş oldu.
Hemen tüm ekonomistler ve analistlerin beklentisi de faizlerin 250 baz puan indirilmesi yönündeydi. Bu sebeple Ocak 2025’te uygulanacak faiz kararından çok karar metni önem taşıyordu. Karar metninde ek sterilizasyon mesajları ön plana çıktı.
PPK’nın daha önceki karar metinlerinde, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş sürene kadar sıkı para politikasının süreceği ifadesinin değiştiği görüldü. Bunun yerine kurul, “enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” ifadelerini kullandı.
Bir diğer mesaj ise, dezenflasyon sürecinin güçlenmekte olduğuna dair oldu. PPK, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtasıyla dezenflasyon sürecinin güçlendiğini vurgularken Maliye politikasının eşgüdümünün de sürece katkıda bulunduğu kaydedildi.
“Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir” ifadeleri öne çıkarken “Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır” denildi.
Analist Değerlendirmesi
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, PPK’nın kararını şu sözlerle yorumladı;
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ocak ayı toplantında politika faizini 250 baz puan indirerek faizi %47,5’tan %45’e çekti.
Merkez Bankası aylık enflasyon seyrini anlatırken, genel faiz indirim döngüsü yıllık enflasyon düşüşü üzerine kurgulamış gibi görünüyor. Yılın ilk yarısında baz etkisini yılın ikinci yarısına kıyasla daha fazla hissedeceğiz gibi görünüyor. Dolayısıyla para politikasında yılın son yarısında sıkılık etkisini daha fazla görebiliriz. Rasyonel politikaların öngördüğü pozitif reel faiz yıllık enflasyon üzerinden gitmeye devam ediyor. Dolayısıyla bu toplantıdaki 250 baz puanlık faiz indirimi teknik ayarlama olabilir. Ocak ve Şubat ayındaki aylık enflasyon görünümünde beklenti üzerinde bir sapma olması halinde Mart ya da Nisan ayındaki toplantıda faiz indirimlerine ara verilebilir. Ancak yıllık enflasyonda %35-30 bandına doğru yaklaştıkça hem yapışkanlık etkilerinin hem de enflasyondaki düşüşü tetikleyebilecek unsurlardaki yavaşlamanın Merkez Bankasının faiz indirim sürecini zorlaştırabileceği görüşündeyiz. Toplantı bazlı yaklaşım metinde korundu. Her toplantıda faiz indirim olmayacağına yönelik beklenti yaratmaya devam ediyor.
İlk reaksiyonda Bankacılık endeksindeki gerileme bir miktar daha artmış görünüyor. Beklentilerin gerçekleştiğini bu ortamda söyleyebiliriz. Son dönemde Bankacılık endeksinde oluşan yükseliş eğiliminin 16.000 yakınlarından kar realizasyonu ile karşılandığını söylemek mümkün. Ancak 15.000 seviyesi aşağı yönde kırılmadıkça yıl genelinde bankacılık endeksi üzerindeki pozitif görünüm korunacaktır. Borsa endeksi ise 10.000 desteği üzerinde kalmaya devam ediyor. Bugün Tüm endeksten Bist100 endeksi çıkarıldığında kalan hisselerin endeksi görece güçlü kıldığını ancak bankaların olumsuz etkilemeye devam ettiğini söylemek mümkün.”