TCMB politika faizini yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e düşürdü. BloombergHT anketinde medyan beklentiler 150 baz puan indirimi şeklinde gerçekleşmişti. Ekim ayında gerçekleşen beklentilerin ve Eylül ayının üzerindeki aylık ve yıllık enflasyon oranının ardından TCMB’nin bu ay pas geçmesi de beklentiler dahilindeydi.
TCMB’nin yaptığı faiz indirimi piyasalarda farklı şekillerde yorumlandı. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, gelen kararı “TCMB Vites Küçülttü” başlığıyla değerlendirdi.
TCMB’nin karar metninde, enflasyonun ara hedeflerden ayrışması durumunda para politika araçlarının etkin şekilde kullanılacağı mesajı verildi.
TCMB Vites Küçülttü!
“Merkez Bankası, bu ay da sınırlı bir faiz indirimi yaparak gevşeme sürecini temkinli şekilde devam ettirdi. Böylece faiz indirimlerinin devam edeceği mesajı verilmiş oldu ancak enflasyondaki yukarı yönlü riskler de göz ardı edilmemiş oldu. Faiz indirimlerinin kademeli olması, politika duruşunun hala sıkı kaldığını gösteriyor. Aynı zamanda bu yavaş tempo, enflasyonda hedefinden uzaklaşmaya başladığının farkında olunduğunu gösteriyor. Merkez Bankası temkinli adımlar atıyor.
Karar metni bir öncekine kıyasla tamamen değişmiş ve daha kısa diyebiliriz. Enflasyonu ifade eden metinde önemli bir ton değişikliği var. TCMB geçen ay enflasyonda bir yavaşlama vurgusu yaparken, bu ay yeniden bir bozulma sinyali veriyor. Gıda fiyatlarındaki oynaklık ve hizmet enflasyonundaki yapışkanlık, dezenflasyon sürecinde riskleri yukarı yönde itiyor. Bu nedenle faiz indirimi yapılmasına rağmen, mesajlar oldukça temkinli ve dikkatli. Küresel piyasalarla ilgili ifadeler bu ay ki para politikası kararında yok. Başkan Powell gerçekleştirdiği konuşmada çekirdek kişisel tüketim verilerindeki artışın mal fiyatlarından ziyade gümrük vergilerinden kaynaklandığını belirtmişti. Bu durumda ABD’de enflasyonist baskılar maliyet enflasyonu kaynaklı artabilir fakat uluslarası piyasalarda tarifeler nedeniyle zayıflayan talep Türkiye ve diğer ülkeler için enflasyonist baskıları azaltmış olabilir.
TCMB, her ne kadar faiz indiriyor olsa da, enflasyon görünümündeki bozulmaya karşı oldukça tetikte. Bu da, her toplantının ayrı değerlendirileceğini ve buna göre faiz indirim patikasını belirleyeceğini gösteriyor olabilir. Özellikle fiyatlama davranışlarına yönelik vurgular, piyasa beklentilerini yönetmeye çalıştığının işareti. TCMB, ihtiyaç duyulduğunda faiz dışında da araç setini kullanmaktan geri durmayacağını yineliyor. Bu da özellikle kredi büyümesi, mevduat kompozisyonu veya türev ürünler üzerinden gelecek düzenlemeler için hazırlıklı olunması gerektiğini işaret ediyor.
Merkez Bankası, Ekim ayında da sınırlı bir faiz indirimi yaparak, reel sektöre de bir mesaj vermiş olabilir. Finansmana erişimin görece zorlaştığı bir dönemde, sınırlı faiz indirimiyle birlikte verilen dezenflasyon süreci sürecek ama reel ekonomi göz ardı edilmiyor mesajı, piyasalara ve üretim cephesine moral desteği sağlama amacı taşıyor olabilir. TCMB dezenflasyon sürecinden sapmadan parasal gevşemeye küçük adımlarla devam etme stratejisini sürdürüyor diyebiliriz. Özetle, Enflasyondaki yukarı yönlü riskler, gıda fiyatları ve beklentilerde oluşan bozulma, dezenflasyon sürecinin yavaşladığı karar metnindeki vurguların en ön sırasında.
Piyasanın ilk reaksiyonunda agresif bir reaksiyon olduğunu söylemek zor. Bankacılık endeksindeki pozitif eğilim hemen hemen aynı düzeyde devam ediyor. Borsa endeksi de yine aynı pozitif düzeyini koruyor. Merkez Bankasının ılımı faiz indirimi ılımlı bir fiyatlamayla karşılanmış diyebiliriz.”
Seda Yalçınkaya Özer
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü