Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Politika faizini yüzde 50 sabit bırakarak piyasalardaki beklentiyi karşıladı. Piyasalardaki yaygın kanaat de bu ay pas geçileceği yönündeydi.
TCMB’den yapılan açıklamaya göre, dezenflasyon programında aksamalar görülürse ve enflasyonda direnç görüldüğü durumda sıkılaşma adına ek adımlar atılacak.
1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı da sabit tutuldu.
PPK Kararından Öne Çıkanlar
Para Politikası Kurulu (PPK), TCMB Başkanı Fatih Karahan liderliğinde yaptıkları toplantıya ilişkin bir basın duyurusu yayınladı. Basın duyurusunda öne çıkan ifadeler şu şekilde:
Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu
Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
Yaşar Fatih Karahan (Başkan), Osman Cevdet Akçay, Elif Haykır Hobikoğlu, Hatice Karahan, Fatma Özkul.
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir.
Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir. Bununla birlikte, tüketim malı ithalatı nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırlamıştır. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir.
Makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacı kapsamında, menkul kıymet tesisi uygulaması sonlandırılmıştır. Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.
Ekonomistlerden İlk Yorumlar
İntegral Yatırım Araştırma departmanı TCMB’nin faiz kararını şöyle yorumladı:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa beklentisine paralel olarak faizde değişikliğe gitmedi ve politika faizini %50 seviyesinde sabit tuttu.
Merkez Bankası karar metninde her ay o aya yönelik enflasyon dinamiklerini ifade ediyor. Bu bize aylık enflasyon değişiminin gidişatını daha net anlamamıza zemin hazırlıyor. Nisan ayında açıklanan enflasyon ifade edilirken sınırlı bir zayıflama olduğuna atıfta bulunuldu. Bir önceki karar metninde Mart ayı enflasyonu için “devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek” gerçekleştiği belirtilmişti. Bu sözel yönlendirmeden Merkez Bankasının Nisan ayı enflasyonun öngörülmeyen ya da negatif bir sapma görmediğini ancak enflasyondaki zayıflamanın yeterli ve/veya istediği düzeyde olmadığını anlıyoruz. Geçen karar metninde olduğu gibi enflasyondaki yukarı risklerin devam ettiği vurgulanmış ve burada bir yumuşama olmamış.
İç tüketimde yaşanan yavaşlamaya atıfta bulunulmuş. Aylık piyasa verilerinden bunu alıyoruz. Merkez Bankasının etkin gördüğü faiz seviyesinin gecikmeli etkilerini yavaş yavaş almaya başladığımızı söylemek mümkün. Üçüncü çeyrekten sonra soğumanın daha da öne çıkması beklenebilir.
Merkez Bankası sıkı duruşunun korunacağına yönelik ifadesini yumuşatmamış. Gerekli görülmesi halinde ek sıkılaşmaya gidilebileceğine yönelik mesajını yinelemiş. Bu piyasanın en dikkat ettiği ifadelerden biri. Yakın dönem için bir gevşeme bulunmuyor.
Finansal koşullar paragrafında bir değişikliğe gidilmemiş.
Piyasa mekanizmasının işlerliği ile ilgili paragrafta önemli değişiklikler var. Likidite tarafında geçişkenliğin ne yönde olacağını izleyen Merkez Bankası buna göre tedbir alacağını açıklamıştı. Önümüzdeki süreçte zorunlu karşılıklarla ilgili bir adım görebiliriz. Önümüzdeki dönemde likidite sıkılaşması daha ön planda olabilir.
Genel olarak, piyasa mekanizması işlerliği tarafında Merkez Bankası şahin tarafta olmayı tercih etti. Beklentiye paralel bir para politikası kararı olmasına karşın karar metninde güçlü ifadeler var. Dolayısıyla TCMB’nin sıkı para politikasının devamına işaret ediyor.
Ekonomist Emrah Lafçı, paylaştığı tabloda enflasyon üzerindeki baz etkisini değerlendirdi.
Ekonomist Murat Sağman ise, kararın ardından “muhtemelen bir süre daha böyle kalacak” ifadelerini kullandı.