Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 6 Mart 2025 tarihli Para Politikası Kurulu’nda (PPK) faiz indirim kararı verdi. Merkez Bankası faiz oranlarını 250 baz puan indirerek yüzde 45’ten yüzde 42,5 seviyesine indirdi. Kurul’dan çıkan kararda “para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izleniyor” ifadelerine yer verildi.
2025 yılı içinde 8 kez yapılması planlanan Para Politikası Kurulu’nun ikinci toplantısı gerçekleştirildi. Ocak ayında yüzde 47,5 olan politika faizini 250 baz puan indirilerek yüzde 45 seviyesine çekilmişti. Kurul Mart ayındaki toplantısında bir kez daha 250 baz puan indirim yaptı. Karar piyasalar tarafından sürpriz olarak karşılanmadı.
Piyasa beklentisine uygun olarak ve bu kararla birlikte faiz oranları yüzde 42,5 seviyesine indirildi. Mart ayında açıklanan enflasyon verilerinde de dezenflasyon sürecinin devam ettiğine dair sonuçlar çıkmış ve yıllık enflasyon yüzde 39’a düşmüştü.
Bir sonraki Para Politikası Kurulu’nun faiz toplantısı 17 Nisan 2025’te yapılacak.
Merkez Bankası’nın kararının hemen ardından yüzde 0,45 seviyesinde yükseliş göstermekte olan Borsa İstanbul Bist100 endeksi 0,20 puan kadar düşüş göstererek yeniden toparlanma sürecine girdi. Bankacılık endeksi satıcılı bir seyir izledi.
Bu durumu değerlendiren İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, enflasyon ile faiz arasındaki makasın açılması sebebiyle piyasanın 250 baz puanın üzerindeki bir indirimi fiyatlaması olarak değerlendirdi.
Para Politikası Kurulu Faiz Kararı
Para Politikası Kurulu toplatısı TCMB Başkanı Fatih Karahan başkanlığında gerçekleştirildi. Açıklama metninde “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 42,5’e indirilmesine karar vermiştir” ifadelerine yer verildi.
Enflasyonun ana eğiliminin Şubat ayında gerileme gösterdiğine vurgu yapılan açıklama metninde temel mal enflasyonunun görece düşük seyrettiği belirtildi. Hizmet enflasyonunda ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlama gösterdiğinin belirtildiği karar metninde yurt içi talebin de enflasyonu destekleyici seyrettiği kaydedildi.
Fiyatlama davranışlarının risk unsuru olmaya devam ettiğinin vurgulandığı kararda “Para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” ifadeleri kullanılırken “Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir” denildi.
Kurul, fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar sıkı para politikasının sürdürüleceğine yönelik kuvvetli metinle birlikte “Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” ifadelerine yer verildi.
Açıklama metninde son dönemlerdeki kredi gelişmelerinin de göz önünde bulundurulduğuna vurgu yapılırken “kredi ve mevduat piyasasında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makro ihtiyati adımlarla desteklenecektir” denildi.
Toplantı özetinin 5 gün içinde yayınlanacağı bilgisini paylaşan PPK, “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır” ifadelerini kullandı.
Bu kararla birlikte 17 Nisan 2025’te yapılacak Para Politikası Toplantısı’na kadar Türkiye’de politika faizi oranı 6 Mart 2025 itibariyle yüzde 42,5 oranına düşürüldü.
Faiz Kararı Yorumları
Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, yayınladığı görüşünde şu ifadelere yer verdi;
Seda Yalçınkaya Özer, İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
TCMB Politika Faiz Kararı
Değerlendirmesi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 250 baz puan faiz indirimi yaptı. Böylece politika faizini %45 seviyesinden %42,5 seviyesine çekti. Piyasa beklentisi, beklentinin altında gelen şubat ayı enflasyonuna kadar 250 baz puandı. Ancak yıllık enflasyonla Merkez Bankası faiz oranı arasındaki makas açılınca piyasa 250 baz puandan daha fazla bir faiz indirimi gelebileceği ihtimalini de fiyatlara ufak ufak dahil etmiş görünüyor. Öyle ki faiz kararı açıklandıktan sonra Borsada ilk reaksiyon geri çekilme yönünde olsa da sonra daha ılımlı bir seyir gerçekleşti. Bunun daha yüksek faiz indirimi beklentisinin satılması ve genel olarak beklentilerin sonlanmasına yönelik fiyat hareketi olduğunu söylemek mümkün.
Merkez Bankasının karar metninde, enflasyonu ifade ettiği ilk paragrafta öne çıkan başlıklar şu şekilde;
- Beklenenin üzerinde gelen ocak ayı enflasyonu sonrası, enflasyonun ana eğilimi şubat ayında geriledi. Bu faiz indiriminin önünü açıyor.
- Merkez Bankası yurt içi talebin beklenenin üzerinde bir eğilim göstermesine rağmen enflasyonu destekleyecek yöne doğru evrileceğini bekliyor.
- Öncü verilerin 1. Çeyrekte de enflasyondaki gerileme eğiliminin sürdüğünü ima ettiği belirtildi. Bu açıdan bakıldığında Nisan toplantısında 250 baz puan faiz indirimi bekliyoruz.
- Risk unsurlarının canlı kaldığı ifade edilmiş. Ek makro ihtiyati tedbirler gelebilir.
Sürpriz bir kararla karşılaşmadık. Genel olarak enflasyondaki eğilimi anlatan karar metnini almaya devam ettik. Önümüzdeki toplantılarda faiz indirimi konusunda aceleci olacağına yönelik bir sinyal almadık. Kademeli faiz indiriminin sürmesini bekliyoruz. Buna karşın yıllık enflasyondaki gerileme hızı arttıkça Merkez Bankası pozitif reel faiz seviyesini ayarlamaya gidecektir.
Piyasada ilk reaksiyonda geri çekilme olsa da toparlanma etkisini görüyoruz. Şimdilik bankacılık endeksi %1 satıcılı seyirde devam ediyor. CDS’lerdeki gerileme ve faiz indiriminin sürecine ilişkin beklentilerde bankacılık endeksindeki geri çekilmelerin sınırlı kalmasını beklemekteyiz.